9 Ekim 2009 Cuma

İflas

Sevan Nişanyan, 09.10.2009 Taraf
Gümüş ve altından para basma işini Manisa Salihli civarında oturan Lidya kralları icat etti derler, ama bu icadı alıp bütün Akdeniz ve Yakındoğu âlemine tanıtan Yunanlılardır. MÖ 400’lerde Atina parası dünyanın ilk uluslararası para birimi olmuş. Ondan az sonra Büyük İskender’in ordularıyla beraber Yunan usulü sikkeler ta Afganistan’larda, Hindistan’larda boy göstermiş.

İnanması ilk bakışta zor gibi ama İskender’den sonraki beşyüz yıl boyunca Bağdat’tan başlayıp Horasan’a uzanan alanda darp edilmiş İran paralarının üstündeki yazılar hep Yunancadır. Para standardı da antik Atina standardıdır, yani dört küsur gram gümüş içeren drachma (hırıltılı h sesiyle drahma veya draxma) ile bunun altıda biri değerindeki bakır obolos aynen devam eder.

Obolos Yunanca “metal çubuk” demek; paranın icadından önce Yunanlılar alışverişte metal çubuk kullanırmış, ondan. Drassomai fiilinden draxma ise “bir avuç” yahut “bir tutam”: Herodot’a göre bir gümüş para bir avuç dolusu bakır paraya eş olduğu için öyle demişler. Aradan bin yıl geçmiş, İslam fethi arefesinde İran paralarının adı aynı: dört gramlık gümüş drahm ile bakır pûl veya pûlus. Araplar bu kelimeleri aynen almışlar. Arapçada sözcük başında çift sessiz imkânsız olduğundan drahm olmuş dirham (Türkçesi dirhem), Arapçada /p/ sesi mevcut olmadığından pûlus da olmuş fuls yahut fils.

Bugünkü Arap ülkelerinin bazılarında para birimleri halen bunlardır, bilirsiniz. Ama sermayeyi pul etmek anlamında füls’ten ifcâl vezninde türettikleri iflâs sözcüğünü hiç bu yönden düşünmemiştiniz, ondan eminim.

*

Evet Türkçe pul da Farsçadan. Esasen “en değersiz para birimi” demek. 19. yüzyılda posta stampası çıkınca, yanılmıyorsam ortası delik yirmi paranın halk arasındaki lakabı pul olduğu için bu fiyata satılan posta stampasına da pul adını vermişler.

Ayrıca bkz http://www.nisanyansozluk.com/default.asp

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder